Davranışa ilişkin beklentilerin bir yoldan o davranışa uyacak kişilere iletilmesi gerekir. Davranışın yasaklanması veya onaylanmasına ilişkin bilgiler bireye, tüm sosyalizasyon mekanizmaları kanalıyla -yazılı ve sözlü dil, simgeler, örnekler-iletilebilir. Grup veya liderin önemli normlarını üyelerine iletememesi durumunda uyum ve kontrolün sağlanması da olanaksızlaşacaktır.
Kasıtlı ve bilinçli bir sosyal kontrol sisteminde en yaygın iletişim formu emirdir. Emir "yap" ve "yapma" ile ifade edilir. Emir ya yeni bir yasadır, ya da eski bir yasanın gözden geçirilmişidir. Emir düzen veya otoriteyi temsil eden kişilerin kararıdır. Pek çok örnekte özellikle birincil kişilerde ve gruplarda emir, gerekçe ve açıklamalarla birlikte verilir. Sosyal uyumu sağlamada en ince planlanmış formlardan biri de reklamdır. Reklamcı, kişilerden ne yapmalarını istediğini kesin bir biçimde açıklamalıdır.
Reklamcı ürününe karşı olumlu bir tutum oluşturmaya ça
Kaygı tepkisinin biyolojik yapıda oluşturduğu olumsuzluk ve düzensizlikleri daha önce görmüştük. Bu dengesiz biyolojik tepkiler, vücutta, daha sonraları zararlı ya da hastalıklı bir yapı oluşumuna neden olabilecek etkilerdir. Zihin ve beden birbirinden ayrılmayan bir bütün oluşturduğuna göre varlığınızın bu iki yanı arasındaki etki-tepki özelliğini farklı bir biçimde kullanarak da olumlu bir bağlantıya yol açabiliriz. Yoga gibi Uzakdoğu geleneklerinde kullanılagelen değişik gevşeme teknikleri, bahsettiğimiz duruma bir örnek oluşturmaktadır. Bunlar, zihnin bedende yol açtığı olumsuzlukları tam tersi yönde hareket ederek olumluya dönüştürme teknikleridir. Zihnin bedende yol açtığı düzensizliklerin (kalp atışının hızlanması, düzensiz nefes alıp verme, terleme, vb.), üzerlerine gidildiğinde etkilerini azaltabildikleri bir gerçektir. Korku, kaygı gibi olumsuz etkenlerin vücutta yarattığı gerginliği hafifletme yollarından biridir bu aslında. Bir bilinç çalışması. Bu bağlamda yapıla
Not tutma denildiğinde genelde anlaşılan şey, anlatılan ya da okunan konuları olduğu gibi yazıya geçirmektir. Not tutmak, algılanan ve dolayısıyla zihinde yer oluşturan izlenimlerin yazıya kısaca dökülmesi demektir. Zihnin bilgileri hiçbir şekilde olduğu gibi kaydetmediğini bilelim. Zihin, kendine özgü "anlamlandırma" süreçleriyle dış olayları iç olaylarla kaynaştırarak bir bütün oluşturur. Bu özel işlevi nedeniyle zihin, olan bitenlere kendi soyutluğundan anlam vererek, gerek kavramlar, gerek duygusal geçmiş gibi içsel süreçlerle yeni bir bütün yaratmaktadır. Bu yeni bütün, çok karmaşık ve bir o kadar da değişebilme özelliğinde bir yapı gösterir. Böylece, belli bir olaya karşı geliştirmiş olduğumuz içsel ya da dışsal tepki, başka bir zamanda aynı olay karşısında çok farklı bir hal alabilmektedir. Not alırken zihnin bu özelliğini göz önünde bulundurmak çok işinize yarayabilir.
Özgüven, burada da karşımıza önemli bir koşul olarak çıkıyor. Öğrenciler genelde düşük
Araştırmalar, dinlemenin konuşmaktan daha zor olduğunu göstermekte. İnsanların neden dinlemekten çok konuşmak için gayret ettiklerine dikkat edin. Dinleme, beş duyu organımız içinde en fazla çalışanıdır. Bu sayede elde ettiğimiz çevresel veriler, kişilik olarak gelişim sürecinde en etkin faktörlerdir. Bunun yanında gözleme dayalı "girdileri" de unutmamak gerekir. Öğrenme, beş duyumuzu birden işin içine kattığımız oranda hızlanacaktır kuşkusuz. Örneğin, dinleyerek elde ettiğimiz bir bilginin konuşarak aktarılması, sadece dinleyerek elde edilmesine kıyasla daha etkili olur. Ne kadar hayata dönük öğrenirsek bilgi dağarcığımız da o kadar zenginleşecektir. "Hayata dönük" demek, bilgiyi beş duyumuzla kullanabilmek, bir bakıma zihnimizde işlemek demektir. İşlemediğimiz bilginin ezber bilgiden hiçbir farkı olmaz. Dinlemeyi başlangıçta zor bulmamız bahane haline gelmemelidir. Dinleme ve öğrenme bütün bir ömre eşlik eder. Ders dinlemede kullanabileceğimiz en etkili reçete, aktif katılı
FELSEFE GRUBU; Felsefe grubu dört ayrı dersten olduğu için farklı bir çalışma gerektirir. Psikoloji, Felsefe ve Sosyoloji konularının günlük hayattan örneklerle pekiştirilmesi konuların hatırlanmasını kolaylaştırır. Mantık dersi kesinlikle hiç fire vermeden ders takibini gerektirir. Mantığın (özellikle de Sembolik Mantık) kitaptan okunarak halledilmesi zordur. Diğer branşlardaki gibi, bu derslerin de ortak özelliği çabuk unutulmasıdır; bunun önüne geçmek ancak ve ancak tekrar ile mümkündür.
DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]
Türkçe Dersi Nasıl Çalışılır Konuyla ilgili bir parçayı iyice okuyun. Türkçe'nin temeli okuduğunu anlamaya yönelik olduğundan anlayıncaya kadar birkaç kez okuyun. Şiir ya da açıklanması gereken bir metin ise, yabancı kelimeleri sözlükten bulun, öğrenin ve cümlede kullanarak o kelimeleri bilgi dağarcığınıza ekleyin. Metine-yönelik soruları parçanın içinden çekip çıkararak kendinize ait cümlelerde anlatın, açıklayın. Konuyla ilgili edebi bilgileri, tür, yazar, şekil, ölçü, kafiye vb. öğrenin. örneklerle çalışın. Türkçe dersinde, bu bilgileri ve dilbilgisini ölçmenin yanında kavrama gücü, ilişki kurma yeteneğinin de geliştirilmesi gerektiğinden sadece bilgi yeterli değildir. Yetenekli ve bilgi düzeyi yeterle olanların başarı şansı fazladır. Ancak çalışmayla bilgi artırılabilir, yetenekler geliştirilebilir. Bunun için bol kitap okuma önerilebilir. Türkçe'yi anlamak ve anlatmayı pekiştirmenin en önemli yolu bolca ama seçerek okumaktır. DERLEYEN... (EDİTÖR)
Hedefin belirlenmesinden hemen sonra, ona ulaşmanın en önemli yolunun çalışmak olduğu idrak edilip; hemen çalışmaya karar verilmelidir. Çalışmaya başlayabilmek için, bunu istemek ya da çalışmayı sevmek gerektiği düşüncesiyle, çalışma ilhamını beklemek, yanılıya-tembelliğe götüreceğinden; o ilhamı beklemeye gerek yoktur. Çünkü o ilhamı bekleyenler, yıl sonuna kadar, hep biraz sonraya-hep yarına öteleyerek gaflet içinde bekler dururlar. Bu açıdan, yarınlar tembellerin; iyi gelecekler ise, hemen çalışma kararlılığında olanlarındır. İlham beklemekte rehavette olanlar, onun bir türlü gelmemekte inatlaştığını göreceklerdir. Onun için ilhamı beklemekten vazgeçip derhal çalışma kararı verilmelidir. Ve bu konuda hiçbir şey, çalışmaya başlama kararlılığını engelleyememelidir. O nedene engellerden kurtulmak ya da onları ezip geçerek, yok saymak; başarıya giden yolda, ikinci basamağa çıkıştır. DERLEYEN... (EDİTÖR) İletişim:[email protected]